21 Ağustos 2011 Pazar

Apocalypse Now: Kötü Komşu Çilesi ?!

Hayatımız boyunca aile olarak kötü komşulardan hep çektik. Hep antikalar da bize geldi doğrusu...


ÇEŞİT ÇEŞİT KOMŞU

Kömürlüğünde altın saklayan bile vardı: Kömürlüğün ana kapısının anahtarını ondan isteyip, öyle girebiliyorduk. Bir gün babam dellendi keserle kapıyı kırdı :))

Eşi halde manavlık yapan bir kadın gün aşırı bize limon istemeye gelirdi. Garip annem de bir şey diyemez verirdi. Delirirdim! 

Para gidecek diye kombisini çalıştırmayıp, kaçak elektrik hattı çekip tek odada gecekondu style yaşayan zengin bir komşumuz vardı. Adam dükkanında 20 işçi çalıştırırdı ama biz elektriğe ve ısınmaya ayda 300 lira verirken. O hepsine 30 lira verirdi. 

*********************************************

RAHATLIKTA SON NOKTA

Ama şimdi bunların hiçbirinden bahsetmiycem. En son taşınan alt komşumuz aileden bahsedicem. Kendilerinin "Simit Sarayı" tarzında bir dükkanları var. Hemen bizim eve yürüyerek 1-2 dakikalık bir mesafede. Çok iyi de iş yapıyor adamlar ha!

Ama biz bunlara bir şey öğretemedik: Apartman dış kapısının anahtarını yaptırmayı! Yok. Adamlar otomatik kapanan bu dış kapının anahtarını yapmıyorlar. Bütün apartman seferber olduk. Gene yaptıramadık!



4 kişiler. Anne-Baba ve üniversiteye giden 2 çocuk. Evde oturuyorum zil çalıyor. Kapıya çıkıyorum. Kimse yok? İlk başlarda saf gibi harbiden bize birisi geldi sanıyordum. Yok bize gelmiyormuşlar. Alt komşu basıyormuş aşağıdan bizim zile. Biz de enayi gibi basıp açıyoruz. O da normal bir şekilde evine giriyor.

Yalnız bu olayın herhangi bir saati yok. Sabah 7. Öğlen 1. Gece 11. Sabaha karşı 4. Farketmiyor hiç. Keyfekeder basıyorlar bütün zillere kim açarsa. Yahu siz nasıl insanlarsınız. Kaç defa haşladık, azarladık size. Hiç utanmadılar. Resmen köle gibi kullsanılıyoruz. Rahatsız ediliyoruz. Bıktırdılar adiler.

*********************************************

Bir pazar gecesi evde oturuyorum. 23.00 suları. Zil çaldı. "Bu alttaki şerefsizlerdir. Pazar günü bu saatte kim gelir lan!" dedim. İnat değil mi, açmadım kapıyı! 

Bir daha çaldı. Açmadım.
Bir daha çaldı. Açmadım.
Bir daha...
Bir daha...

Zil 15 dakika boyunca aralıklı olarak 15 kez filan çaldı. Apartmanda da yaşlılar oturuyor. "Ölüm kalım olabilir. Ambulans gelmiş olabilir. Bu kadar da rahatlık olmaz. Gidip kapıyı açayım bari" dedim. Kapıyı açtığımda karşımda kim vardı dersiniz ??? :)))

Evet onlardan biri vardı. Addams Family üyelerinden biri. Teyze vardı :))


Şok oldum!"Manyak mısın kadın. Gece gece zile basıyorsun. Defol git. Delirtme beni" desem; haklıyım. O derece. Başını gariban gibi hafif eğdi. "Ya bizim evin anahtarını dükkanda unutmuşum. Bir telefon açabilir miyim sizin evden. Anahtarı getirsinler" dedi. Dükkan yürüyerek; benim adımımla 60 saniyelik bir mesafede. Kadın o kadarcık mesafeyi gitmiyor. Gecenin yarısı bizi rahatsız ediyor. Olaya bak :))

Bir şey desek; annem hemen kızıyor: "Ya insanlarla kötü oluyorsunuz. Apartman şurası, iyi geçinin" filan. Bana kalsa terlikle kovalıycam. Öyle kızdım :))

Kadın girdi. Telefonda bir görüşme yaptı. Ben de o esnada televizyona bakıyorum. Kadın görüşmesini bitirdi. Önüme gelip, "borcumuz kaç lira" dedi. Sanki kontörlü telefon. Sanki büfe işletiyoruz.

Borcun yok teyze deyince, öyle sevindi ki. Kozasını delen bir kelebek gibi uçarak indi merdivenleri :))

Az önce eve girerken alt komşunun perdelerini göremedim. Cama yanaşıp içeri baktım. Evet. Evi boşaltıp, gitmişlerdi. Bir sevinçle geldim bu yazıyı yazdım. Yerine gelecek olan daha kötü komşulara kadar şimdilik asayiş berkemal...

0 yorum:

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Powerade Coupons